Konu
- #Olumsuz Etkiler
- #Yaşlanma
- #Beslenme
Oluşturulma: 2024-04-03
Oluşturulma: 2024-04-03 21:38
Yaşlanmanın nedenlerini ve yaşlanmaya yol açan 4 aktif oksijen içeren besini açıklayacağız. Günlük olarak tükettiğimiz besinler arasında sağlığımızı bozan ve yaşlanmamıza neden olan birçok zararlı besin bulunur. Her ne kadar faydalı bir besin olsa da, aşırı tüketilmesi sağlık açısından zararlıdır. Peki, yaşlanmaya neden olan 4 besin hangileridir? Hemen açıklayalım.
Ne kadar faydalı olursa olsun, her şeyin dozunda olması gerekir. Fazla tüketildiğinde vücudumuza zararlı olabilir. Yaşlanmayı geciktirmek için kullanılan besin takviyeleri veya vitaminler bile vücutta aşırı biriktiğinde hormon değişikliklerine ve çeşitli yan etkilere neden olur. Bunun sonucunda, vücuttaki besin dengesini bozarak yaşlanmayı hızlandırabilir. Şimdi yaşlanmaya neden olan zararlı besinler hakkında bilgi verelim.
İlk olarak demir takviyelerinden bahsedelim. Anemisi (kansızlığı) olan veya baş dönmesi yaşayan kişiler demir takviyesi kullanabilir. Ancak demir takviyeleri, gençliğimizi çalan etkenlerden biri olabilir. Vücutta demir eksikliği olmadığı halde gereğinden fazla demir takviyesi kullanılması, yaşlanmanın başlıca nedenlerinden olan aktif oksijen miktarını artırır.
Eğer hemoglobininiz düşükse ve aneminiz varsa demir takviyesine ihtiyacınız olabilir. Ancak anemi belirtileri yoksa ve demir seviyeniz yeterliyse demir takviyesi kullanmaktan kaçının. Bunun yerine düzenli olarak multivitamin kullanıyorsanız, içinde demir olup olmadığını kontrol etmeniz gerekebilir. Satın almadan önce mümkün olduğunca demir içermeyen bir ürün satın alın veya demir eksikliğiniz varsa sadece demir takviyesi satın almanızı öneririz.
İkinci olarak karbonhidratlardan bahsedelim. Beyaz pirinçte bolca bulunan rafine edilmiş basit şekerler, vücudumuzu şişmanlatmakla kalmaz, aynı zamanda yaşlanmayı da hızlandırabilir. Basit şekerli karbonhidratları fazla tükettiğinizde kan şekeri hızla yükselir ve anında insülin salgılanır. Bu durum tekrarlandığında kan şekeri seviyesi hızla düşer.
Yeterince yemek yedikten sonra hemen açlık hissetmeniz buna örnek olabilir. 'Şeker düştü' dediğimiz bu açlık hissi, vücudun karbonhidrat aramasına ve buna bağımlı hale gelmesine yol açar. Sonuç olarak, aşırı insülin salgılanması nedeniyle vücuda gerekli olan kan şekeri, enerjiye dönüşmez ve proteinlere veya yağlara yapışır. Bu da kas ve cilt fonksiyonlarının zamanla azalmasına neden olur.
Bu da cilt elastikiyetinin azalmasına ve bunun sonucunda yaşlanma belirtilerinin hızla artmasına neden olur. Beyaz un ve beyaz pirinç, geleneksel Çin tıbbında da cildin yaşlanmasını doğrudan yavaşlattığı ve kaslarla organların elastikiyetini azalttığı söylenir. Beyaz pirinç yemekten tamamen vazgeçemeyebilirsiniz, bu nedenle mümkün olduğunca azaltın ve bunun yerine çeşitli bakliyatlar ve esmer pirinç gibi tam tahılları tercih edin.
Üçüncüsü, meyve sularıdır. Piyasada satılan meyve sularının tamamı zararlıdır. %100 meyve suyu diye bir şey de yoktur. Bu tür suların çoğu, çeşitli katkı maddeleriyle karıştırılmış sentetik içeceklerden başka bir şey değildir. Sulandırılmış meyve özüne, daha fazla tatlılık katmak için çeşitli renklendiriciler, aromalar ve şekerler eklenir. Ayrıca, bazen konsantre meyve özleri bile eklenmemiş sular sadece katkı maddesi yığınıdır.
Bu kadar fazla şeker, obezite, diyabet ve yüksek tansiyonu tetikler ve yanlış kullanıldığında şeker bağımlılığına yol açabilir. Vücudumuz şeker bağımlısı olduğunda yaşlanma inanılmaz bir hızla gerçekleşir. Sadece diş çürümesine neden olmakla kalmaz, aynı zamanda beyin hücrelerine zarar vererek demans (bunama) riskini artırır. Ayrıca, damar hastalıkları, felç ve osteoporoz gibi hastalıklara da yol açabilir.
Vücudumuzun bağışıklık sistemi zayıflar ve bu da vücudumuzdaki hücrelerde iltihaplanmaya ve sayısız hastalığın ortaya çıkmasına neden olur. Küçük hastalıklar arttıkça yaşlanmanın hızlandığını unutmamak gerekir.
Dördüncüsü, işlenmiş gıdalardır. İşlenmiş gıdalar arasında salam, sosis, erişte, cips, kızartmalar gibi örnekler verebiliriz. Bunlar, çok sık tükettiğimiz ve vazgeçemediğimiz, hatta bağımlı olduğumuz çok yaygın gıdalardır.
İşlenmiş gıdaların içinde, tahmin edebileceğinizden çok daha fazla yapay tatlandırıcı, katkı maddesi ve koruyucu bulunur. Bunları tükettiğimizde, vücutta toksin olarak birikirler ve normal hücrelere saldırırlar. Bağışıklık sistemi ve antioksidan kapasitesi azalır ve yaşlanma hızlanır.
Özellikle kızartmalar, kızartma işlemi sırasında yağın oksitlenmesi sonucu lipid peroksit üretir. Bu maddeler vücuda girdiğinde, yaşlanma maddesi olan lipofuscin oluşturur ve beyin hücrelerine saldırır. Beyni yaşlandırarak demansa (bunamaya) yol açar. Eğer sık sık işlenmiş gıdalar tüketiyorsanız, diğer insanlardan çok daha hızlı yaşlandığınızı unutmamalısınız.
Yorumlar0