Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
Dil Seç
Text summarized by durumis AI
- Depresyonun başlıca belirtileri arasında yaşam alışkanlıklarında değişiklikler, motivasyon düşüklüğü ve olumsuz düşünceler bulunur.
- Depresyonda, olumsuz ve çarpık düşünceler sorun teşkil eder, bu nedenle bunlara objektif olarak bakmak önemlidir.
- Üzgün ruh halinizi zorla bastırmaya veya üstesinden gelmeye çalışmak yerine, onu olduğu gibi kabul edip ona karşı koymanız gerekir.
Depresyonun kendi kendine teşhis edilmesi semptomları ve 3 üstesinden gelme yolunu ele alacağız. Sağlıklı bir birey bile bir anda depresyona girebilir. Depresyonun ortaya çıkmasının birçok nedeni olabilir, ancak bunlarla başa çıkma yolları da son derece önemlidir. Vücudunuzun gönderdiği depresyon sinyallerini iyi bir şekilde hatırlayın ve bunların üstesinden gelin.
Depresyon Belirtileri
Depresyon, insanın ruh halinin de hava durumu gibi, duygularımızın sürekli olarak biraz değişmesidir, ancak tek bir duygu, yani üzüntü, sürekli olarak zihnimizin merkezinde yer alır. Bunun iki haftadan uzun süre devam etmesi, genellikle depresyon olarak adlandırılır. Depresyona girdiğimizde neler olduğundan bahsedeceğiz.
1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Depresyon denilince sadece duygusal durumumuzu düşünüyoruz, ancak gerçekte yemek yeme alışkanlıklarımız ve uyku düzenimiz gibi birçok şey değişiyor. Bu nedenle ani iştah kaybı, uykusuzluk veya tam tersine aşırı uyuşukluk gibi özellikleri vardır ve davranışlarda da birçok değişiklik vardır. Bunlar sadece küçük şeyler gibi görünebilir, ancak kendi kendinize bakmalı ve neden bu değişikliklerin meydana geldiğini düşünmelisiniz.
2. Motivasyon Kaybı
Hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz, her şey sıkıcı geliyor ve sürekli bir motivasyon eksikliği, sanki tembellikten kaynaklanan bir hal varmış gibi görünüyor.
3. Olumsuz Düşünceler
En sık görülen özelliklerinden biri, olumsuz düşüncelerin sürekli olarak zihnimizde dönmesi olan ruminasyon olgusudur. Ruminasyon, bir şeyi tekrar tekrar düşünmek anlamına gelir. Belirli bir düşünceyi sürekli olarak zihnimizde döndürüyoruz.
Ama bu, inşa edici ve olumlu bir şey olsaydı iyi olurdu, ama ne yazık ki olumsuz bir içeriğe sahip ve örneğin dün yaşadığımız bir hatayı veya yarın yaşanacakları önceden endişelenmeyi içerir.
Ve daha da büyük bir sorun, sahip olduğumuz yanlış inançlardır, "Hiçbir şey yapamam", "Herkes beni sevmiyor", gibi olumsuz inançlar sürekli olarak zihnimizde dönmektedir.
Bu da sürekli olarak üzüntülü bir duyguyu sürdürmemize ve bu üzüntülü duyguyu sürdürmemiz, üzüntülü halimizin sürekli olarak devam etmesine neden olur. Sorun, ruminasyon olarak adlandırılan bu düşüncelerin genellikle çarpıtılmış olmasıdır. Bu durum daha zor bir hale gelebilir.
Bu nedenle, zihnimizin yanlış sesini zorla bastırmaktansa, bu seslere biraz nesnel bir şekilde bakmak gerekir. Ve bunun her zaman doğru olmadığını düşünmek ve bunun nerede yanlış olduğunu düşünmek gerekir.
Kendimize "Neden bu çarpıtmalar oluştu?" diye sormak, nesnel bir bakış açısı edinmemizi sağlayacaktır, çünkü doğruluk ve yanlışın bir karışımı vardır ve bunu ayırt edebilmek, tedavinin bir parçasıdır.
Sonuç Olarak
Bu nedenle, bu akışa çok sert bir şekilde bağlı kalmamak ve zihnimizin doğal bir şekilde akmasına izin vermek gerekir. Bunu olduğu gibi kabul etmemiz gerekir, çünkü belirli bir durumda onu zorla kaçınmaya veya üstesinden gelmeye çalışmak yerine, sadece o durumda yapabileceğimiz kadarını yapmalıyız.